Notun Tamamına PDF Formatında Ulaşmak İçin (22 Sayfa) :
TIKLAYINIZ
Bilişim Hukuku Kitabına PDF formatında ulaşmak için (346 Sayfa) :
TIKLAYINIZ
İNTERNET VE KİŞİLİK HAKLARI
Vücudu, organları, yaşamı, düşünceleri, onuru, saygınlığı, sırları, dini, ailesi, malları gibi kişinin sahip olduğu bütünün her bir parçasına “hak” adı verilmiştir. Din ve ahlak gibi toplumsal düzeni oluşturan “Hukuk” da, kişilere ait bu hakları korumaktadır.
Hukuk kurallarının en üstünde yer alan Anayasa’nın 12. maddesi, “Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” demektedir. Bu temel düzenlemeyi hayata geçirmek için kanun, yönetmelik ve idari kararlar gibi diğer alt kurallar yapılıp, hepimizin hakları korunmaktadır.
Anayasa’mızın “herkesin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkı vardır” düzenlemesini alırsak, öncelikle kişi hakları, maddi ve manevi haklar diye ikiye ayırabiliriz.
- Maddi Haklar
Maddi hakları bedensel haklar ve mülkiyet hakları diye ayırarak iki başlık altında incelenecektir. İsim ve resim de kimi zaman maddi haklara konu olmakta iseler de, uygulamada çoğunlukla manevi açıdan saldırıya uğradığından manevi haklar başlığında incelenecektir.
Anayasa, öncelikle kişinin yaşama hakkını en temel hak olarak almıştır. Kişinin beden bütünlüğüne dokunulamaz. Kimseye eziyet yapılamaz. Herkes kişi hürriyetine ve güvenliğine sahiptir.
Bu hakkın sonucu olarak herkesin bedensel bütünlüğünü ve sağlığını koruma hakkı vardır. Bu haklara kitle iletişim araçlarında yapılan yayınlar sebebiyle zarar verilmişse, yayıncı ve sorumlular bu zararı telafi etmek ve Türk Ceza Kanunu’na göre adam öldürme ve müessir fiil adını verdiğimiz yaralamaya sebep olmuşlarsa bu suçun cezasını çekmek zorundadırlar. Yine Medeni Kanun ve Borçlar Kanunları gereğince, bu bedensel zararlara ve ölümlere ilişkin maddi ve manevi tazminat ödemek durumundadırlar. Özellikle Borçlar Kanunu’nu 47. maddesi fiziki varlığın zarar görmesi durumunda tazminat sorumluluğunu düzenlemiştir.
2.Mülkiyet Hakları
Kişinin miras yoluyla kazandığı ya da kendi çalışması ile satın aldığı yahut kendisine bağışlanmış olan araba, mücevher, kıyafet, mobilya gibi menkul (taşınır) ya da arsa, arazi, ev, işyeri gibi gayrımenkul (taşınmaz) malları Hukuk tarafından korunmaktadır. Bu malların, gazete ve dergilerdeki yazı ve haberler veya internet ortamındaki yayınlar vasıtasıyla doğrudan yok edilme olanağı bulunmamakla beraber, dolaylı olarak bir yayın sonucu zarara uğraması olanak dahilindedir. Özellikle hızla gelişmesi ve yayılması karşısında kontrol ve müdahale edilmesi her geçen gün daha çok zorlaşan internet üzerinden yayınlar kişilerin markalarına, isimlerine ve mülkiyet haklarına zarar vermektedir.
Ev, arazi gibi gayrımenkul ve televizyon, elbise, telefon ve araba gibi menkul malvarlığı haklarınız dışında size geçim, para ve malvarlığı sağlayan ticari işletmeniz ve mesleğiniz de Hukuk’un koruması altındadır. İnternette yapılan yayınla bir firmanın mallarının ya da markasının boykotunu yapmak, mallarını ve markasını haksız olarak kötülemek, markası hakkında asılsız iddialarda bulunmak ve yayın yapmak veya bir kuruluşu sürekli kötüleyerek ona kredi verilmesine engel olmak mesleki ve ticari haklara yapılan saldırılardır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 56. maddesinden itibaren haksız rekabet düzenlenmiştir. TTK 57. maddeye göre; başkalarını, onların mallarını, ürünlerini, faaliyetlerini, ticari işlerini yanlış ve gereksiz sözlerle kötülemek, onların ahlaki ve mali yeterliliği hakkında gerçeğe aykırı bilgi vermek veya kendisi hakkında yukarıdaki konularda yanlış ve yanıltıcı bilgi vermek, imalat ve ticari sırları elde etmek ve açıklamak, sır konularından haksız faydalanmak ve başkalarına açıklamak ekonomik açıdan haksız rekabettir. Bu konuda yayın yapılıp, haber ya da reklam yoluyla, bir kişinin adı, firma adı veya ürünü kötülenirse veya kendi ürünü hakkında yanlış bilgi verilirse haksızlığın tespiti, rekabetin önlenmesi, yanlış bilgilerin düzeltilmesi, maddi ve manevi tazminat ile ceza davaları açılabilir.
Yapılan yayın ile, bir kişinin mesleki ya da bilimsel kişilik hakkına ağır ve yersiz eleştiriler yöneltmek, gerçek dışı söylenti ve suçlamalarla toplum içindeki ekonomik ve manevi yerini sarsmak, onun ticari varlığına zarar vermektir.
Ticari kuruluşlar, şirketler ve bankalar için de, gerçek dışı olması kaydıyla, batıyor, kara para aklıyor, ürettiği ürün dayanıksız gibi nitelemeler hukuka aykırıdır.
Bireylerin haberleşme özgürlüğü nasıl kutsalsa, şirketlerin ya da meslek sırları ve ticari itibarları da o kadar kutsaldır. Bu yüzden meslek ve ticari sırlar mülkiyetle ilgili kişilik haklarındandır. Bir şirketin, iş adamının ya da meslek mensubunun ürün araştırmaları, kayıt ve belgeleri, hesapları, defterleri, üretim ve yönetime ilişkin plan ve düzenlemeleri, müşteri liste ve adresleri mesleki ve ticari gizleridir.
Bir haber için bunların fotoğrafını çekmek, planları ya da listelerin fotokopisini çekmek, görüntülemek, yayınlamak hem tazminat hem de hapis cezasını gerektirebilir. Bu kuralın istisnaları vardır. Bir banka, leasing ve faktoring kuruluşunun kredi için istihbarat ve bilgi toplaması hukuka uygundur. Basının haber verme hakkı kapsamında bir suçun işlendiğini, ahlaka yahut sağlığa aykırı bir üretim yapıldığını, küçüklerin çalıştırıldığını söylemek de istisnalardandır.
- Manevi Haklar
Manevi haklar dediğimizde Anayasa’da manevi varlığını geliştirme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü, özel yaşamın gizliliği akla gelmektedir.
Bu haklar başkalarının saldırılarına karşı olduğu gibi, kişilerin bizzat kendilerinden kaynaklanan vazgeçmelere karşı korunmuştur. Medeni Kanun’un 23. maddesi, “Kimse hürriyetinden vazgeçemeyeceği gibi, kanuna veya genel ahlaka karşı biçimde sınırlayamaz.” demektedir.
1.İsim
İsim kişinin toplumsal ilişkilerinden kaynaklanan bir değerdir. Sadece gerçek anlamdaki isim değil, kişiyi ve ailesini toplum içinde tanıtmaya yarayan öz ad, göbek adı, lakap, takma isim, ünvan, ün, simgeler, arma, rozet gibi değerler de kişi haklarındandır.
Eğer bir kişinin ismini gerçek dışı bir yayında kullanırsak, onun kişilik haklarından manevi değerlerine zarar vermiş oluruz. Bunun gibi bir yayından dolayı haberde adı geçen, işini kaybetmiş veya ismin yanlış kullanılması sonucu bir ticari kuruluşun kredisi kesilmiş, müşterileri azalmış, itibarı zedelenmiş olabilir. Bu durumlarda ilgili maddi tazminat davaları açılabilir. X adlı şirketin ürünlerinin bozuk olduğu, üzünlerin içerisinden çivi vs gibi yabancı maddeler çıktığı hususunda yayın yapılması halinde söz konusu kuruluş maddi tazminat davası açabilmelidir.
2.Resim
Resim, bir kimseyi başkaları için tanınır kılan her çeşit görünümdür. Fotoğraf, tablo, karikatür, heykel, görüntü resim olarak kabul edilir. Fotoğraf ve filim kayıtları dışında, fırça, kalem ya da farklı malzemelerle yapılanlar ile bilgisayar çizimleri kişilik hakkına saldırıya konu veya araç olur.
3.Onur ve Saygınlık
Gerek tek tek insanlar, gerekse bunların bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiler olan şirketler, dernekler ve partiler de onur ve saygınlığa sahiptirler. Bu onur ve saygınlığa karşı yapılacak kötüleme ve aşağılamalar gerçek yada tüzel kişinin manevi dünyasında zararlara yol açar. Kişi ya da kuruluşun bir örümcek ağı gibi yıllarca uğraşarak oluşturduğu manevi kişiliği birden sarsılır ve bütün bunlar neticesinde kişinin saçları dökülebilir, kalp krizi geçirebilir, ülser olabilir, sokağa çıkamaz hale gelebilir, dostları tarafından terkedebilir, iş hayatı bozulabilir, müşterilerini kaybedebilir, ürünleri kimse tarafından satın alınmayabilir. Neticede söz konusu bir insansa kendini kötü hisseder, bir kuruluşsa da söz konusu firma iş yapamaz hale gelebilir. İşte internette yapılan içeriklerin bu zararı doğurması sonucu, yayıncılar kişi ve kuruluşların zararlarını tazmin etmek ve bu bir hakaret ya da sövme suçu ise cezasını çekmek durumunda olurlar.
4.Özel Hayatın Gizliliği
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 12. maddesinde, kişilerin gizli alanlarına saygı gösterilmesi düzenlenmiştir. Anayasa’mızın 20. maddesinde de “herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” denmektedir. Özel hayatın gerçekleşme alanı olan konut dokunulmazlığı da önemli bir yasak alandır. Bunun yanı sıra haberleşmenin gizliliği özel hayatı koruyan bir sigortadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi hukuk kuralları ile özel hayatın gizliliği koruma altına alınmıştır.